depend on - Turc Anglais Dictionnaire

depend on

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "depend on" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 9 résultat(s)

Anglais Turc
General
depend on v. eline bakmak
He depends on his parents for his university fees.
O, üniversite ücretleri için ebeveynlerinin eline bakıyor.

More Sentences
depend on v. güvenmek
The one certainty, the one foundation stone that European citizens could depend on was the European Union.
Avrupa vatandaşlarının güvenebileceği tek kesinlik, tek temel taş Avrupa Birliği idi.

More Sentences
depend on v. bel bağlamak
A country that depends on slavery to exist should disappear.
Varlığını sürdürmek için köleliğe bel bağlayan bir ülke yok olmalıdır.

More Sentences
depend on v. inanmak
Phrasals
depend on v. itimat etmek
depend on v. beklemek
depend on v. muhtaç olmak
depend on v. yardım beklemek
Technical
depend on v. bağlı olmak

Sens de "depend on" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
depend on (someone or something) v. (birine/bir şeye) bağlı olmak
Achieving the aims that we identified at Nice and Gothenburg will depend on two very important factors.
Nice ve Göteborg'da belirlediğimiz hedeflere ulaşılması iki önemli faktöre bağlı olacaktır.

More Sentences
depend on (someone or something) v. (birine/bir şeye) bağımlı olmak
This implies respect for the indigenous peoples who depend on forest ecosystems.
Bu, orman ekosistemlerine bağımlı olan yerli halklara saygı anlamına gelmektedir.

More Sentences
General
depend on somebody for a living v. eline bakmak
depend on tourism v. turizme dayalı olmak
depend on luck v. şansa bağlı olmak
depend on chance v. şansa bağlı olmak
depend on a thing v. bir şeye bağlı bulunmak
depend on somebody for a living v. (geçinmek için) eline bakmak
depend on someone v. birine bağlı olmak
Phrasals
depend on (someone or something) v. (birine/bir şeye) güvenmek
depend on (someone or something) v. (birine/bir şeye) itimat etmek
depend on (someone or something) v. (belli koşullara) bağlı olmak
depend on (someone or something) v. (biri/bir şey) tarafından belirlenmek
depend on (someone or something) v. (birine/bir şeye) bel bağlamak
Idioms
depend on the kindness of strangers v. (bir kendini kandırma yolu olarak) yabancıların nezaketine bel bağlamak
depend on the kindness of strangers v. dışarıdan/başkalarından medet ummak
depend on the kindness of strangers v. dışarıdan/başkalarından gelecek yardıma bel bağlamak
Tourism
depend on tourism v. turizme dayalı olmak (ülke ekonomisi vb)